ERFAB, sektörde ihtiyaç duyulan kaliteyi sunuyor

Orhan Er tarafından 2014 yılında Bursa merkezli olarak kurulan ERFAB İç ve Dış Ticaret A.Ş, alanında dünyada lider konumunda olan 14 markanın satış öncesi, satış ve satış sonrası temsilciliğini başarıyla sürdürmekte.

ERFAB, sektörde ihtiyaç duyulan kaliteyi sunuyor

Türkiye’deki imalatçıların, ülkemizde üretilmeyen tipte ve yüksek teknolojideki sac, boru ve profile işleme tezgahlarına daha kolay ulaşabilmesi amacıyla kurulan ERFAB İç ve Dış Ticaret A.Ş, ilk olarak 6 yabancı markayla başladığı yolculukta, bugün itibariyle birçoğu alanında lider, toplam 14 markayı yerli sanayiciyle buluşturuyor. Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Er ve Genel Müdür Mert Tunalıgil önderliğinde, ithal makine tedarikinde müşterilerine çözüm ortaklığı sunan ERFAB, bugün itibariyle yönetim, finans, satış ve servis ekibiyle birlikte toplam 25 kişilik kadroyla yönetilmekte. 2014 yılından bu yana ciro ve satış hedeflerinin her sene üzerine koyarak devam eden firmanın, sektörel ve imalat tipi bazlı iki ana ürün grubu bulunmakta. İki ana ürün grubu Bu ürünler hakkında bilgilendirmelerde bulunan ERFAB Genel Müdürü Mert Tunalıgil, “Ana ürün grubumuz ağır sanayi ve çelik konstrüksiyon ön imalat makineleri ile ince sac ve boru/ profil işleme makinelerinden oluşmakta. Ağır sanayi ve çelik konstrüksiyon ön imalat makinelerimiz Ficep, Davi, Corimpex, Müller Opladen, Omca, Pemamek ve Magbat firmalarının ürünleri. Bunlar tamamen sektördeki işletmelerin kendi bünyelerinde, işine özel olarak temin edip kullandıkları ön imalat veya yardımcı imalat makinelerinden oluşmakta. Diğer ürün grubumuz olan ince sac ve boru/profil işleme makineleri ise HSG Lazer, Omax, VLB, Crippa, Evobend, Erbend ve RWT markaları ağırlıklı, fason hizmet veren ve piyasa koşullarında çalışabilecek genel imalat makineleri” dedi. ERFAB’ı sektördeki diğer firmalardan ayıran en önemli özelliğin entegre ve sürekli paydaş çalışma yapısı olduğunu kaydeden Tunalıgil, “Makine sektöründen yetişmiş, alanında uzman, nitelikli satış ve servis ekibimiz ile güçlü finansal yapımızla, ithal makine tedarikinde tüm müşterilerimizle bir çözüm partneri olarak çalışmaktayız. Yani kullanılacak makinenin veya üretilecek parçanın en verimli şekilde üretim tekniğinin hesaplanması, yatırımın planlanması, finansman konusunda destek ve yönlendirmenin yanında makinenin kurulması, devreye alınması, eğitimler ve uzaktan ya da sahadan servis desteğimizle müşterilerimizin her anında yanında olmayı amaçlıyoruz” diye konuştu. Üretici ve tüketici arasında köprü Piyasa taleplerini ve sahada tespit ettiklerini imalatçılara aktararak, firmaların Ar – Ge çalışmalarında kullanıcı ve üretici arasında köprü olduklarını ifade eden Mert Tunalıgil, “Temsilcisi olduğumuz firmaların rekabet noktasını farklı seviyelere taşımak adına gerek mevcut modellerini geliştirme gerekse de yeni model tasarlama çalışmaları alanında ciddi finansal harcamalar ve somut çalışmalar içinde olduğunu söyleyebilirim” şeklinde konuştu. Temsilcisi oldukları firmaların dünyanın çeşitli bölgelerinde üretici firma olarak bizzat fuarlara katıldığını, bu yüzden ERFAB olarak özellikle Avrupa’da sektöre yön veren başlıca fuarlarda Türkiye’den gelen müşterilerini karşılamak ve potansiyel görüşmeleri desteklemek adına bulunduklarını belirten Mert Tunalıgil, pandemi nedeniyle ERFAB olarak 2021 yılında yalnızca BUMATECH Fuarı’na katıldıklarını, ancak önümüzdeki yıl itibariyle daha fazla fuara katılım sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. Firmanın 2021 yılı performansı ve 2022 yılı hedefleri hakkında da açıklamalarda bulunan ERFAB Genel Müdürü Mert Tunalıgil şunları söyledi: “2021’de oldukça başarılı bir yıl geçirerek yurtiçi ve yurtdışında müşterilerimizin gerçekleştirmiş olduğu önemli referans projelere imza attık. 2022’de ise tüm bu teknolojileri ülkemizde daha da yaygınlaştırarak sektörün imalat kabiliyetini artırmak ve katma değer sağlamak en büyük hedefimiz. Bununla birlikte hem ciro hem de kadro olarak büyüyüp, kendi alanımızda hem güvenilir hem de sürdürülebilir, alanında önde gelen firmalardan olmak istiyoruz.” Avrupa’da ağırlıklı olarak Türk markalarının tercih edildiğine dikkat çeken Tunalıgil, “Türk makinelerine olan ilgi her geçen gün artıyor. Bu gerçekten gurur verici bir durum. Sac işleme makineleri sektörünün çok daha iyi yerlerde olmasını temenni ediyoruz” ifadeleriyle sözlerini tamamladı

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER